19 EYLÜL 2015 / HATİCE BOYAMALAR AKKAYA
Dinamik, statik ve estetik’in, ilk varoluşu kozmoz’dur. Yaşayan canlılar içinde, ilk gören, gözü olan tüm canlılar,fenomeni görüp ilk algılayan insan’dır. Beş duyusu, acı ve haz ile fenomene duygu yükleyen de insan’dır.
Kuram ve öğreti ile değerlendiren, yine insan. Varlığın ayırdına varan, onunla temas kuran, algı ile duyarlık olgusu yaratan, ontolojik ve epistemolojik felsefe problemi ile boğuşarak, fenomeni biçimleyen yine insan, ama sanat adamı insan. Fenomene yüklenen bilimsel bilginin, yine beş duyu ile, sevgi ve istenti’yi de katarak kozmoza şekillendirilerek yansıtılmasıdır sanat yapıtı. Sanatçı, alan çalışması yaparken, maddi doğadaki öznel fenomeni seçim hakkı onun özgürlük alanını oluşturur. Evrenin varlıkları, tüm canlıların dolayısı ile insanlığın ortak değerleri olup, özel değildir. Gül ve dikeni, kollektif değerlerimizdir. Duyarlık donanımı, tinsel algı yetisi ile nesnelleşir. Bilge olmanın argümanı diploma denilen kağıt ki bu altın varak (Altın kağıt)dan da olsa değil, nesnel ve tinsel yanı ile tümleşen, evreni felsefi boyutuyla yorumlayan rasyonel akıldır’ki, insanı adam, adamı da bilge eder. Estetik, ne yazımda, ne de çizimde aranmalıdır. Asıl ölçüt ve aranması gereken yer, sanatçının içsel yargısındadır. Yaratılan yapıt, içsel yargının dışavurumudur. İnsanlığa güzellikler, sanat yapana da rasyonel algı ve yargılar dileklerimle.
@Her Hakkı Saklıdır.